Mersin Barosu, 'Aile Arabuluculuğu'nun iptali için kampanya başlattı

Güncel (İHA) - İhlas Haber Ajansı | 10.07.2019 - 14:20, Güncelleme: 10.07.2019 - 14:20 3179+ kez okundu.
 

Mersin Barosu, 'Aile Arabuluculuğu'nun iptali için kampanya başlattı

Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, aile hukukundan doğan davalarda zorunlu arabuluculuk sistemi uygulamasının, kadına yönelik şiddeti daha da artıracağını ileri sürerek uygulamanın iptali için TBMM Başkanlığı'na sunmak üzere Türkiye genelinde imza kampanyası başlattı. Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, aile arabuluculuğu ile boşanma ve kadına karşı şiddetin ‘özel alan' kabul edilerek, devletin sorumluluk alanı dışına çıkarılmaya çalışıldığını öne sürdü. Bu alandaki arabuluculuk sisteminin kaldırılması için Türkiye'deki avukatları ve sivil toplum örgütleri temsilcilerini, başlatmış oldukları imza kampanyasına destek olmaya davet eden Yeşilboğaz, “Mersin Barosu olarak, aile hukukundan doğan davalarda zorunlu arabuluculuk sisteminin mümkün olmayacağını ısrarla belirtiyoruz. Her ne kadar boşanma kararları ani alınmış gibi görünse de aslında bu karar aylar hatta yıllarca süregelen bir geçmişe dayanır ve neredeyse tamamının temelinde fiziksel şiddetin dışında psikolojik, ekonomik, cinsel, sözel şiddet boşanmaya sebep olmaktadır. Aile hukukundan doğan davalarda zorunlu arabuluculuk ile sadece fiziksel şiddet arabuluculuk kapsamı dışında tutulmuş, kadına yönelik diğer şiddetler böylece görmezden gelinmiş, hatta aklanmıştır” dedi. Kadının boşanma kararı alırken gerek ailesi, gerekse de çevre tarafından baskı altında kaldığını belirten Yeşilboğaz, “Hal böyleyken, kadın boşanma kararını alırken zorlu bir süreçten geçmekte olup, boşanmada arabuluculuk düzenlemesi getirilerek, kadın için daha da zorlu bir süreç başlayacaktır. Getirilecek düzenlemenin amacının, eşleri barıştırmak ve mahkemelerin iş yükünün azaltılmasının sağlanması olduğu belirtilmektedir. Oysaki boşanma kararı, alınması zor bir karardır ve eşler bu kararı alırken birçok evreden geçmiş, zaten barışamamış ve evliliklerini kurtaramamışken, arabuluculuk kurumunun bu barışmayı sağlaması mümkün değildir. Arabuluculuk eşler için, özellikle de kadın için boşanma sürecini daha da zorlaştırmaktan, hatta adalete ulaşmasını engellemekten öteye gidemeyecektir" ifadelerini kullandı.
Mersin Barosu Kadın Hakları Merkezi, aile hukukundan doğan davalarda zorunlu arabuluculuk sistemi uygulamasının, kadına yönelik şiddeti daha da artıracağını ileri sürerek uygulamanın iptali için TBMM Başkanlığı'na sunmak üzere Türkiye genelinde imza kampanyası başlattı.

Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, aile arabuluculuğu ile boşanma ve kadına karşı şiddetin ‘özel alan' kabul edilerek, devletin sorumluluk alanı dışına çıkarılmaya çalışıldığını öne sürdü.

Bu alandaki arabuluculuk sisteminin kaldırılması için Türkiye'deki avukatları ve sivil toplum örgütleri temsilcilerini, başlatmış oldukları imza kampanyasına destek olmaya davet eden Yeşilboğaz, “Mersin Barosu olarak, aile hukukundan doğan davalarda zorunlu arabuluculuk sisteminin mümkün olmayacağını ısrarla belirtiyoruz.

Her ne kadar boşanma kararları ani alınmış gibi görünse de aslında bu karar aylar hatta yıllarca süregelen bir geçmişe dayanır ve neredeyse tamamının temelinde fiziksel şiddetin dışında psikolojik, ekonomik, cinsel, sözel şiddet boşanmaya sebep olmaktadır.

Aile hukukundan doğan davalarda zorunlu arabuluculuk ile sadece fiziksel şiddet arabuluculuk kapsamı dışında tutulmuş, kadına yönelik diğer şiddetler böylece görmezden gelinmiş, hatta aklanmıştır” dedi.

Kadının boşanma kararı alırken gerek ailesi, gerekse de çevre tarafından baskı altında kaldığını belirten Yeşilboğaz, “Hal böyleyken, kadın boşanma kararını alırken zorlu bir süreçten geçmekte olup, boşanmada arabuluculuk düzenlemesi getirilerek, kadın için daha da zorlu bir süreç başlayacaktır.

Getirilecek düzenlemenin amacının, eşleri barıştırmak ve mahkemelerin iş yükünün azaltılmasının sağlanması olduğu belirtilmektedir.

Oysaki boşanma kararı, alınması zor bir karardır ve eşler bu kararı alırken birçok evreden geçmiş, zaten barışamamış ve evliliklerini kurtaramamışken, arabuluculuk kurumunun bu barışmayı sağlaması mümkün değildir.

Arabuluculuk eşler için, özellikle de kadın için boşanma sürecini daha da zorlaştırmaktan, hatta adalete ulaşmasını engellemekten öteye gidemeyecektir" ifadelerini kullandı.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve telgrafturk.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.