Dünyanın gözü Mersin sahillerinde
Güncel
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
17.08.2018 - 15:47, Güncelleme:
17.08.2018 - 15:47 3070+ kez okundu.
Dünyanın gözü Mersin sahillerinde
Dünyada deniz kaplumbağalarının en önemli üreme alanlarından biri olan Mersin sahillerinde bu yılda yuva yapan Caretta Carettaların bıraktığı yumurtalardan yavrular çıkmaya başladı.
Mayıs ayı sonunda anaç kaplumbağalar tarafından bırakılan yumurtalardan çıkan ilk yavru Caretta Carettalar, denizle buluştu. Yuvalarından çıkan yavrular hızla denize girmeye çalışırken, muhteşem görüntüler oluşturdu. Bu yıl Mersin sahillernide 40 bin yavrunun denizle buluşması bekleniyor.
Dünyada deniz kaplumbağalarının önemli üreme alanlarından olan Mersin sahillerinde, bu yılda deniz kaplumbağaları yuvalarını yaptı. Mersin’de 5 üreme merkezi bulunan deniz kaplumbağaları, özellikle Alata, Davultepe ve Kazanlı sahilinde yuva yapıyor.
Şimdiye kadar Alata ve Davultepe’de yuva sayısı 400’ün üzerine çıkarken, bu yuvaların her birinden ortalama yüzde 70 yavrunun denizle buluşması hedefleniyor.
Deniz kaplumbağalarının üremesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama Araştırma Merkezi (DEKUYAM) Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene, deniz kaplumbağalarının mayıs ortalarından itibaren yuvalamaya başladığını söyledi. Kaplumbağaların nisan sonunda denizin kıyı şeridine yaklaştığını belirten Ergene, “Burada çiftleşiyorlar ve mayısın 2. haftasından itibaren de yumurtlamaya başlıyorlar.
Davultepe kumsalı nispeten daha yüksek bir rakama sahip. Şu anda Davultepe’de 199 yuva var. Eylül’ün sonuna kadar birkaç tane daha yuva belki eklenebilir. Şu anda mevcut olan yuvaların büyük bir çoğunluğundan yavrular çıkış yaptı.
Artık son yavru çıkışlarını sağlamak için yuvaları açıp, kalan yavruların çıkışını sağlamaya çalışıyoruz. Eylül’ün sonuna doğru kalan birkaç yuvamız daha olacak. Onlarda çıkış yaptığında bu sezonu da inşallah başarıyla tamamlamış olacağız” diye konuştu.
"2 yıl önceki rekor sayıyı önümüzdeki yıl yakalayabiliriz"
Mersin’de deniz kaplumbağalarının 5 üreme alanı olduğunun altını çizen Ergene, “Davultepe’de şu anda başarı yüzde 70 civarında. Yani bu yuvalardan çıkan yavru sayısının 10 bin civarında olacağını düşünüyoruz. Tabi bu sayı tamamen yavrular yuvalarından çıktından sonra netleşecek. Şu anda bütün rakamları tutuyoruz.
Ancak bu yıl Davultepe’deki sayı gayet iyi durumda. Bu sayı alanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Burası çok küçük bir alan, 2 kilometrelik kumsal. Bu 2 kilometrelik kumsalda başarı olarak baktığımızda çok yüksek olduğunu görüyoruz. Diğer kumsallarımızda da başarı aslında fena değil. 2 yıl önceki rakamları yakalamak pek mümkün değil.
2 yıl önce gerçekten çok büyük bir patlama olmuştu. O rakamı ümit ediyorum ki 2019 yılında bir kez daha yakalayabiliriz. Çünkü bu hayvanların 2 yıllık bir dalgalanmaları oluyor. Alata kumsalında 200 yuvayı geçmiş durumdayız. Davultepe’de 199, Kazanlı’da 500’ün üzerinde yuva var. Göksu Deltası ile Anamur sahilini de kattığımız da Mersin’in deniz kaplumbağalarına sağladığı katkı oldukça yüksek” şeklinde konuştu.
"40 bin yavrunun denizle buluşmasını bekliyoruz"
Mersin’in bu kumsallara sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Ergene, “Mersin geneline baktığımızda bu yıl ortalama 40 bin yavrunun denizle buluşmasını bekliyoruz. Tabi 10 bin, 40 bin yavrudan bahsettik ama bu yavruların tamamı erginliğe ulaşmıyor.
Bin yavrudan sadece bir tanesi erginliğe ulaşıyor. Buda çok düşük bir rakam. Bundan dolayı zaten koruma altına alıyoruz. İnsan etkisi nedeniyle bu canlıların nesilleri tehlike altına girmiş durumda. Bu nedenle bu canlıları korumak çok önemli. İnsanların çok dikkat etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İnsanları da özellikle yavru çıkışlarının olduğu dönem için uyaran Ergene, “Kumsalları kirletmemeleri, atık bırakmamaları gerekiyor. Sahili kullandıktan sonra çöplerini toplamaları gerekiyor. Tabelalara, koruma kafeslerine zarar vermemeleri gerekiyor. İnsanlar bu koruma kafeslerini alıp, satıyorlar. Kafeslerin, tabelaların üzerine ıslak mayolarını, eşyalarını koyuyorlar.
Oralar bu tür şeylerde kullanmak için yapılmış yerler değiller. Onlar yuvaları korumak için konulmuş tabelalardır. Bunlara çok dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca burası bir tabiat parkı. Tabiat parkında belirli kuralların işlemesi gerekiyor. Buraya araç girmemesi gerekiyor ama girişten itibaren araçların buralara girdiğini görüyoruz.
Kumların üstünde bile araçlar geziyor ve bu kumu sıkıştırıp, yavruların çıkmasını önlüyor. Alanın tabiatıyla oynanmaması gerekiyor. Bunların maalesef bazı yerlerde zedelendiğini görüyoruz. Bu hayvanlar için burası çok önemli. Burayı sadece hayvanlar kullansın demiyorum. Ancak uzlaşı içinde, insanlarında burayı kullanmasına açmak ama kullanım koşullarını belirleyerek açmak gerekiyor.
Bir diğer uyarımda balıkçılara olacak. Yavrular denize gidiyorlar, yakın mesafede ağ atılmış ise oraya takılıyorlar ve hayatlarını kaybedebiliyorlar. Bunlar akciğerli canlılar ve mutlaka suyun yüzüne çıkıp nefes almaları gerekiyor. Eğer yukarıya çıkıp nefes alamazlar ise hayatlarını kaybediyorlar.
Balıkçılardan ricam bu dönemde bu konuya özen göstermeleri. İnsanlardan bir diğer isteğimde ışık konusunda. Bölgede bulunan ışıklar en azından 22.00’den sonra kapatılırsa, hayvanların sağlıkla denize kavuşması sağlanmış olur" dedi.
Dünyada deniz kaplumbağalarının en önemli üreme alanlarından biri olan Mersin sahillerinde bu yılda yuva yapan Caretta Carettaların bıraktığı yumurtalardan yavrular çıkmaya başladı.
Mayıs ayı sonunda anaç kaplumbağalar tarafından bırakılan yumurtalardan çıkan ilk yavru Caretta Carettalar, denizle buluştu. Yuvalarından çıkan yavrular hızla denize girmeye çalışırken, muhteşem görüntüler oluşturdu. Bu yıl Mersin sahillernide 40 bin yavrunun denizle buluşması bekleniyor.
Dünyada deniz kaplumbağalarının önemli üreme alanlarından olan Mersin sahillerinde, bu yılda deniz kaplumbağaları yuvalarını yaptı. Mersin’de 5 üreme merkezi bulunan deniz kaplumbağaları, özellikle Alata, Davultepe ve Kazanlı sahilinde yuva yapıyor.
Şimdiye kadar Alata ve Davultepe’de yuva sayısı 400’ün üzerine çıkarken, bu yuvaların her birinden ortalama yüzde 70 yavrunun denizle buluşması hedefleniyor.
Deniz kaplumbağalarının üremesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama Araştırma Merkezi (DEKUYAM) Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene, deniz kaplumbağalarının mayıs ortalarından itibaren yuvalamaya başladığını söyledi. Kaplumbağaların nisan sonunda denizin kıyı şeridine yaklaştığını belirten Ergene, “Burada çiftleşiyorlar ve mayısın 2. haftasından itibaren de yumurtlamaya başlıyorlar.
Davultepe kumsalı nispeten daha yüksek bir rakama sahip. Şu anda Davultepe’de 199 yuva var. Eylül’ün sonuna kadar birkaç tane daha yuva belki eklenebilir. Şu anda mevcut olan yuvaların büyük bir çoğunluğundan yavrular çıkış yaptı.
Artık son yavru çıkışlarını sağlamak için yuvaları açıp, kalan yavruların çıkışını sağlamaya çalışıyoruz. Eylül’ün sonuna doğru kalan birkaç yuvamız daha olacak. Onlarda çıkış yaptığında bu sezonu da inşallah başarıyla tamamlamış olacağız” diye konuştu.
"2 yıl önceki rekor sayıyı önümüzdeki yıl yakalayabiliriz"
Mersin’de deniz kaplumbağalarının 5 üreme alanı olduğunun altını çizen Ergene, “Davultepe’de şu anda başarı yüzde 70 civarında. Yani bu yuvalardan çıkan yavru sayısının 10 bin civarında olacağını düşünüyoruz. Tabi bu sayı tamamen yavrular yuvalarından çıktından sonra netleşecek. Şu anda bütün rakamları tutuyoruz.
Ancak bu yıl Davultepe’deki sayı gayet iyi durumda. Bu sayı alanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Burası çok küçük bir alan, 2 kilometrelik kumsal. Bu 2 kilometrelik kumsalda başarı olarak baktığımızda çok yüksek olduğunu görüyoruz. Diğer kumsallarımızda da başarı aslında fena değil. 2 yıl önceki rakamları yakalamak pek mümkün değil.
2 yıl önce gerçekten çok büyük bir patlama olmuştu. O rakamı ümit ediyorum ki 2019 yılında bir kez daha yakalayabiliriz. Çünkü bu hayvanların 2 yıllık bir dalgalanmaları oluyor. Alata kumsalında 200 yuvayı geçmiş durumdayız. Davultepe’de 199, Kazanlı’da 500’ün üzerinde yuva var. Göksu Deltası ile Anamur sahilini de kattığımız da Mersin’in deniz kaplumbağalarına sağladığı katkı oldukça yüksek” şeklinde konuştu.
"40 bin yavrunun denizle buluşmasını bekliyoruz"
Mersin’in bu kumsallara sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Ergene, “Mersin geneline baktığımızda bu yıl ortalama 40 bin yavrunun denizle buluşmasını bekliyoruz. Tabi 10 bin, 40 bin yavrudan bahsettik ama bu yavruların tamamı erginliğe ulaşmıyor.
Bin yavrudan sadece bir tanesi erginliğe ulaşıyor. Buda çok düşük bir rakam. Bundan dolayı zaten koruma altına alıyoruz. İnsan etkisi nedeniyle bu canlıların nesilleri tehlike altına girmiş durumda. Bu nedenle bu canlıları korumak çok önemli. İnsanların çok dikkat etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İnsanları da özellikle yavru çıkışlarının olduğu dönem için uyaran Ergene, “Kumsalları kirletmemeleri, atık bırakmamaları gerekiyor. Sahili kullandıktan sonra çöplerini toplamaları gerekiyor. Tabelalara, koruma kafeslerine zarar vermemeleri gerekiyor. İnsanlar bu koruma kafeslerini alıp, satıyorlar. Kafeslerin, tabelaların üzerine ıslak mayolarını, eşyalarını koyuyorlar.
Oralar bu tür şeylerde kullanmak için yapılmış yerler değiller. Onlar yuvaları korumak için konulmuş tabelalardır. Bunlara çok dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca burası bir tabiat parkı. Tabiat parkında belirli kuralların işlemesi gerekiyor. Buraya araç girmemesi gerekiyor ama girişten itibaren araçların buralara girdiğini görüyoruz.
Kumların üstünde bile araçlar geziyor ve bu kumu sıkıştırıp, yavruların çıkmasını önlüyor. Alanın tabiatıyla oynanmaması gerekiyor. Bunların maalesef bazı yerlerde zedelendiğini görüyoruz. Bu hayvanlar için burası çok önemli. Burayı sadece hayvanlar kullansın demiyorum. Ancak uzlaşı içinde, insanlarında burayı kullanmasına açmak ama kullanım koşullarını belirleyerek açmak gerekiyor.
Bir diğer uyarımda balıkçılara olacak. Yavrular denize gidiyorlar, yakın mesafede ağ atılmış ise oraya takılıyorlar ve hayatlarını kaybedebiliyorlar. Bunlar akciğerli canlılar ve mutlaka suyun yüzüne çıkıp nefes almaları gerekiyor. Eğer yukarıya çıkıp nefes alamazlar ise hayatlarını kaybediyorlar.
Balıkçılardan ricam bu dönemde bu konuya özen göstermeleri. İnsanlardan bir diğer isteğimde ışık konusunda. Bölgede bulunan ışıklar en azından 22.00’den sonra kapatılırsa, hayvanların sağlıkla denize kavuşması sağlanmış olur" dedi.
Mayıs ayı sonunda anaç kaplumbağalar tarafından bırakılan yumurtalardan çıkan ilk yavru Caretta Carettalar, denizle buluştu. Yuvalarından çıkan yavrular hızla denize girmeye çalışırken, muhteşem görüntüler oluşturdu. Bu yıl Mersin sahillernide 40 bin yavrunun denizle buluşması bekleniyor.
Dünyada deniz kaplumbağalarının önemli üreme alanlarından olan Mersin sahillerinde, bu yılda deniz kaplumbağaları yuvalarını yaptı. Mersin’de 5 üreme merkezi bulunan deniz kaplumbağaları, özellikle Alata, Davultepe ve Kazanlı sahilinde yuva yapıyor.
Şimdiye kadar Alata ve Davultepe’de yuva sayısı 400’ün üzerine çıkarken, bu yuvaların her birinden ortalama yüzde 70 yavrunun denizle buluşması hedefleniyor.
Deniz kaplumbağalarının üremesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Mersin Üniversitesi (MEÜ) Deniz Kaplumbağaları Uygulama Araştırma Merkezi (DEKUYAM) Müdürü Prof. Dr. Serap Ergene, deniz kaplumbağalarının mayıs ortalarından itibaren yuvalamaya başladığını söyledi. Kaplumbağaların nisan sonunda denizin kıyı şeridine yaklaştığını belirten Ergene, “Burada çiftleşiyorlar ve mayısın 2. haftasından itibaren de yumurtlamaya başlıyorlar.
Davultepe kumsalı nispeten daha yüksek bir rakama sahip. Şu anda Davultepe’de 199 yuva var. Eylül’ün sonuna kadar birkaç tane daha yuva belki eklenebilir. Şu anda mevcut olan yuvaların büyük bir çoğunluğundan yavrular çıkış yaptı.
Artık son yavru çıkışlarını sağlamak için yuvaları açıp, kalan yavruların çıkışını sağlamaya çalışıyoruz. Eylül’ün sonuna doğru kalan birkaç yuvamız daha olacak. Onlarda çıkış yaptığında bu sezonu da inşallah başarıyla tamamlamış olacağız” diye konuştu.
"2 yıl önceki rekor sayıyı önümüzdeki yıl yakalayabiliriz"
Mersin’de deniz kaplumbağalarının 5 üreme alanı olduğunun altını çizen Ergene, “Davultepe’de şu anda başarı yüzde 70 civarında. Yani bu yuvalardan çıkan yavru sayısının 10 bin civarında olacağını düşünüyoruz. Tabi bu sayı tamamen yavrular yuvalarından çıktından sonra netleşecek. Şu anda bütün rakamları tutuyoruz.
Ancak bu yıl Davultepe’deki sayı gayet iyi durumda. Bu sayı alanın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösteriyor. Burası çok küçük bir alan, 2 kilometrelik kumsal. Bu 2 kilometrelik kumsalda başarı olarak baktığımızda çok yüksek olduğunu görüyoruz. Diğer kumsallarımızda da başarı aslında fena değil. 2 yıl önceki rakamları yakalamak pek mümkün değil.
2 yıl önce gerçekten çok büyük bir patlama olmuştu. O rakamı ümit ediyorum ki 2019 yılında bir kez daha yakalayabiliriz. Çünkü bu hayvanların 2 yıllık bir dalgalanmaları oluyor. Alata kumsalında 200 yuvayı geçmiş durumdayız. Davultepe’de 199, Kazanlı’da 500’ün üzerinde yuva var. Göksu Deltası ile Anamur sahilini de kattığımız da Mersin’in deniz kaplumbağalarına sağladığı katkı oldukça yüksek” şeklinde konuştu.
"40 bin yavrunun denizle buluşmasını bekliyoruz"
Mersin’in bu kumsallara sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Ergene, “Mersin geneline baktığımızda bu yıl ortalama 40 bin yavrunun denizle buluşmasını bekliyoruz. Tabi 10 bin, 40 bin yavrudan bahsettik ama bu yavruların tamamı erginliğe ulaşmıyor.
Bin yavrudan sadece bir tanesi erginliğe ulaşıyor. Buda çok düşük bir rakam. Bundan dolayı zaten koruma altına alıyoruz. İnsan etkisi nedeniyle bu canlıların nesilleri tehlike altına girmiş durumda. Bu nedenle bu canlıları korumak çok önemli. İnsanların çok dikkat etmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.
İnsanları da özellikle yavru çıkışlarının olduğu dönem için uyaran Ergene, “Kumsalları kirletmemeleri, atık bırakmamaları gerekiyor. Sahili kullandıktan sonra çöplerini toplamaları gerekiyor. Tabelalara, koruma kafeslerine zarar vermemeleri gerekiyor. İnsanlar bu koruma kafeslerini alıp, satıyorlar. Kafeslerin, tabelaların üzerine ıslak mayolarını, eşyalarını koyuyorlar.
Oralar bu tür şeylerde kullanmak için yapılmış yerler değiller. Onlar yuvaları korumak için konulmuş tabelalardır. Bunlara çok dikkat etmek gerekiyor. Ayrıca burası bir tabiat parkı. Tabiat parkında belirli kuralların işlemesi gerekiyor. Buraya araç girmemesi gerekiyor ama girişten itibaren araçların buralara girdiğini görüyoruz.
Kumların üstünde bile araçlar geziyor ve bu kumu sıkıştırıp, yavruların çıkmasını önlüyor. Alanın tabiatıyla oynanmaması gerekiyor. Bunların maalesef bazı yerlerde zedelendiğini görüyoruz. Bu hayvanlar için burası çok önemli. Burayı sadece hayvanlar kullansın demiyorum. Ancak uzlaşı içinde, insanlarında burayı kullanmasına açmak ama kullanım koşullarını belirleyerek açmak gerekiyor.
Bir diğer uyarımda balıkçılara olacak. Yavrular denize gidiyorlar, yakın mesafede ağ atılmış ise oraya takılıyorlar ve hayatlarını kaybedebiliyorlar. Bunlar akciğerli canlılar ve mutlaka suyun yüzüne çıkıp nefes almaları gerekiyor. Eğer yukarıya çıkıp nefes alamazlar ise hayatlarını kaybediyorlar.
Balıkçılardan ricam bu dönemde bu konuya özen göstermeleri. İnsanlardan bir diğer isteğimde ışık konusunda. Bölgede bulunan ışıklar en azından 22.00’den sonra kapatılırsa, hayvanların sağlıkla denize kavuşması sağlanmış olur" dedi.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.